Anasayfa
03-03-2020
İman, ibadet ve ahlak bütünlüğü
Yüce dinimiz İslam, insanları önce imana davet etmiş, sonra da çeşitli ibadetleri emretmiştir. Bir de ahlaki erdemlere yöneltmiştir. Bu tarz, insan tabiatına uygun bir tarzdır.

Din, bütünlükten yanadır; iman, ibadet ve ahlakı ayırmadan tavsiye ve emir eder. Birini, diğerinin yerine koymaz.
Asıl olan iman olmakla birlikte, ibadet, imanı besler, büyütür ve korur. İbadeti olmayan insanın imanı giderek zayıflar ve söner. Bitki ile su gibidir. Sudan mahrum kalan bir ağaç, giderek kurur ve canlılığını yitirir.

İbadet, imanın parçası değildir. Fakat imanın devamı ve yaşaması için zorunludur. Bir başka benzetme ile motorun yakıtıdır. Eğer yakıt koymazsanız, motorun kalitesi ne olursa olsun, çalışması mümkün değildir.

İbadet, tefekküre ışık tutar, beyin gücünü artırır. İbadetsiz tefekkür tam bir tefekkür olmaz. Ali İmran suresinin 191.ayetinde şöyle beyan buyuruluyor: “Onlar ki ayakta iken de, otururlarken de ve yanları üzerine yatarlarken de Allah Teala’yı zikrederler ve göklerin ve yerin yaradılışı hakkında tefekkürde bulunurlar. İşte onlar şöylece tesbih ve niyazda bulunur dururlar “Ey Rabb’imiz! Sen, bunları boşuna yaratmadın. Sen eksikliklerden münezzehsin, artık bizleri ateşin azabından koru.”

Bu ayette bir sıra, bir düzen görülmektedir. Mümin, önce her halde Allah’a ibadet eder, zikirle meşgul olur. Sonra tefekkürde bulunur. Anlaşılan o ki, tefekkürün doğru olması, maksadına ulaşması ancak ibadetle birlikte mümkündür.

Zamanın değişmesi ile ibadetler değişmez. İbadetlerde vakit meselelerine gelince; namaz günün beş ayrı vaktine serpiştirilmiştir. Beş ayrı namazı toplayıp bir vakitte kılmak caiz olmaz. Beş ayrı vakit mutlaka esas alınmalıdır. Zira insan tabiatı buna uygundur. İnsan için en büyük tehlike, Allah’ı unutmak, Allah’ın hesabından gafil olmaktır. Namazın çeşitli vakitlerde kılınması bu duruma düşmekten korur. İnsanı disiplin altına alır, her an Allah ile olan beraberliğini sağlar.

Farz olan oruç da Ramazan ayında tutulmaktadır. Oruç, insanın kendi iç alemine dönüp egosunu kontrol altına almasını, hayat için en gerekli olan sabrı ve dayanma gücünü kazanmasını sağlar.

Zekât ibadeti de toplumun içinde fakir ve zengin dengesini iyi bir düzeyde tutar. Zengin müslüman zekâtını vermekle Allah’ın kendisine verdiği nimete şükrünü eda etmiş, içini kemiren cimrilik hastalığından kurtulmuş, ihtiyaç sahibi olan yardım etmekle huzur bulmuş olur.

Hac ibadeti de belirli bir zamanda yapılır. Haccı o zaman dışında yapmak caiz değildir. Zilhicce ayının dokuzuncu günü Arafat’ta vakfe esastır. Bu günün dışında yapılacak vakfe geçerli değildir.

İbadet kulluğun gereğidir. Bir benzetme ile ifade edersek ibadet gıda, hava, su gibidir. İnsan ibadetle manevi beslenmesini yapar. Nasıl ki, maddi beslenme için bir emek, bir gayret gerekiyorsa, manevi beslenme için de bir emek, bir gayret gerekir.

Allah sonsuz güç ve mülk sahibidir. Kulların hepsi tasdik etse de O’nun mülkünde bir şey çoğalmaz, hepsi inkar etse de O’nun mülkünden bir şey azalmaz.

Hz. Peygamber uzun uzun ibadet ederdi. Bir gün Aişe validemizin: “Ya Rasulullah, senin gelmiş geçmiş bütün günahların bağışlanmıştır. Niçin bu kadar çok ibadet ediyorsun? Dediğinde cevaben şöyle demiştir.

–Ya Aişe, Rabb’ine şükreden bir kul olmayayım mı?
İbadette üç maksat olabilir. Birincisi, dünyalık elde etmek için, ikincisi, cennet ümidi ve cehennem korkusu için, üçüncüsü sırf Allah razı olsun diye. Birinci anlayışa göre yapılan ibadetler geçerli değildir.

Din, iman ve ibadeti esas alır. Ahlaki erdemliliği de tavsiye eder. İbadet imanı besler, ahlakı güzelleştirir. İbadetsizlik ise imanın yok olmasına, ahlakın yozlaşmasına götürür. Öyleyse ibadetsiz bir din anlayışına itibar edilmemelidir. İçinde bulunduğumuz bu üç aylarda imanımızı kuvvetlendirecek, ahlakımızı güzelleştirecek ve bize toplum içinde örnek bir kişiliği kazandıracak olan ibadete çokça önem verelim. Bunun sonucunda erdemli bir toplum yapısını oluşturmuş oluruz.

Dünyamızı saran terör ve savaş havasından bir an önce kurtulup kardeşlik, barış, huzur ve sevgi dolu yarınlarda buluşmak ümidi ve temennisiyle....

3 Mart 2020 Salı 15:59